İkiniz de birbirinizin ruh halini hissediyorsunuz
Sizi geçmiş yaşamınızda tanıyan bir kişi içgüdüsel olarak ruh halinizi hisseder. Bir bakış açısını açıklamak için kelimelere ihtiyacınız yoktur. Her şey içgüdüsel olarak kendiliğinden gerçekleşir. Anlaşmazlıklar bile size hoş görünür. Aynı zamanda, zaman sizin için özel bir şekilde akar. Birbirinizle her zaman çok az iletişim kurarsınız. Bir kafede sadece birkaç saat oturduğunuzu düşünürsünüz, sonra pencereden dışarı bakarsınız ve hava çoktan kararmıştır, ancak bu durum ikinizi de en ufak bir şekilde üzmez.
Eylemlerinizin senkronize olduğunu fark ediyorsunuz. Bir konsere gitmenin iyi olacağını düşünmenizden kısa bir süre sonra bir kişi size bilet aldığını yazıyor. Ve bu her şeyde böyledir: sanki biri diğerinin dile getirmesine fırsat vermeden sizin isteklerinizi tahmin eder. Hatta bazen aynı anda aynı şeyi söylersiniz ya da birbirinizin düşüncesini aynen tamamlarsınız. Kelimelere ihtiyaç duymuyor gibisiniz – ve bu ikinizin de hoşuna gidiyor.